Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi’nden Başar Altuntaş ve Hüsamettin Kurt, coğrafi (menşe) işaretli İspir Kuru fasulyesinin üretim, pazarlama imkânlarının tespiti ve ülke ekonomisine katkısının artırılmasına yönelik önerileri içeren, yetiştirilmesi ve üreticilerin pazarlamaya ilişkin sorunlarının belirlenmesi yönelik bir araştırma yaptı.
Nüfus yoğunluğu azalıyor
Günümüzde tarımsal üretimin ve kırsal bölgelerin en önemli sorunu nüfusun kent merkezlerinde toplanmış olması olduğu ifade edilen araştırmada, “Türkiye'de 2021 yılında il ve ilçe merkezlerinde yaşayanların oranı yüzde 93,2 olurken belde ve köylerde yaşayanların oranı yüzde 6,8'e düşmüştür. Sosyal imkânların yetersiz olması nedeniyle kırsal bölgelerde yaşayan genç nüfusun kent merkezlerinde yaşıyor olması tarımsal üretim açısından değerlendirilmesi gereken en önemli sorun olarak durmaktadır. Türkiye genelinde kilometrekareye düşen insan sayısı 109 kişi olurken Erzurum’un nüfus yoğunluğu 30 kişi, İspir ilçesinin nüfus yoğunluğu ise 15 kişiden oluşmaktadır. İlçenin nüfus yoğunluğu ülke ortalamasının sadece yüzde 13,7’si kadardır. Nüfusun az olmasının sosyolojik nedenlerinin yanında önemli bir kısmını ekonomik nedenler oluşturmaktadır. Yerel örgüt ve kuruluşların coğrafi işaretli ürünlerin gelişiminde önemli yeri vardır. Özellikle kırsalda örgütlü yapı ile bu kuruluşlar arasındaki iş birliği ve organizasyon gelişimi gerekmektedir.” denildi.
Üreticilerin sorunları giderilmeli
İspir ilçesinde nüfusun yaş ortalamasının yüksek olması ve bu nüfusun etkin ve verimli çalışma imkânlarından yoksunluğuna bağlı olarak yöre halkının gelir seviyesinin düşük kaldığı belirtilerek, “Kırsal nüfusun yerinde ikamesi ve gelir seviyesinin artırılmasına yönelik politikaların belirlenmesi önem arz etmektedir. Bu bağlamda İspir Kuru Fasulyesinin üretiminin yaygınlaştırılması, verimliliğinin arttırılması gelirin arttırılabilmesi açısından üreticiye fırsat sunmaktadır. Ancak üreticinin karşı karşıya kaldığı sorunların çözülmesi, üretimin teşvik edilmesi ve çeşitli eğitim faaliyetleri ile üreticinin bilgilendirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda coğrafi işaretli ürün olan İspir Kuru Fasulyesinin üretiminin artırılması başka bölgelere göç etmiş yöre halkının tersine göçü cazip kılacaktır. Çalışma neticesinde elde edilen önemli sonuçlardan birisi pazara ulaşmada aracıların rolü ve örgütlü yapı ile ilgilidir. Konuya ilişkin yürütülen bir çalışmada üreticilerin %89,3’ü tüccar ve pazarlamacı aracılığı ile satış yaptığını tespit etmiştir. Ancak İspir ilçesinde aracı ya da komisyoncuya satış oranının son derece düşük olduğu görülmüştür.” Şeklinde tespitlerde bulunuldu.
Başka fasulyeler İspir Fasulyesi diye satılıyor
İlçede az sayıda esnafın fasulye piyasasını kontrol ederek fiyatları belirleme ve piyasayı yönlendirme potansiyeline sahip olduğu belirtilen araştırma sonuçlarında, “İlçede bu grupta yer alan esnaf başka şehirlerden daha ucuza getirdikleri fasulyeyi İspir Kuru Fasulyesi olarak sattıkları tespit edilmiştir. Bu durum ilçede yaşayan üretici, kamu kurumları, STK’lar tarafından bilinmekle birlikte önlem alma konusunda somut bir girişim bulunmamaktadır. Yaygın görüşe göre farklı fasulye türlerinin İspir Kuru Fasulyesi olarak pazarlanması uzun vadede coğrafi işaret tescilli yerel ürünün olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz olacaktır. İlçede kooperatifleşme oranı çok düşük kalmaktadır. 2019 yılında kurulan İspir hanımeli Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi, 2021 yılı üretim döneminde 100 dekar alanda fasulye üretimine başlamıştır. Modern üretim tekniklerinin kısmen uygulandığı üretim alanında makineli ekim yöntemi ile yağmurlama sulama yöntemi kullanılmıştır. Kurulan üretim kooperatifi kiralamış olduğu alanda üretim yapmanın yanında üreticinin ürününü de satın alarak üretimi teşvik edici rol üstlenmiştir. Fasulye üretimini artırmak isteyen üreticiler büyük alanlarda üretim yapmak isteseler de tarım işçisi bulamamaktan dolayı ekim alanlarını artıramamaktadırlar.” denildi.
Pazarlama ve üretimin artması bölgeyi kalkındırır
Fasulyenin İspir ilçesinin ekonomisinin gelişmesine katkı sağlayabileceği ön görüldüğü ifade edilen araştırmanın sonuç kısmında şunlar söylendi”, “Ayrıca, bu alan içerisinde yürütülecek diğer çalışmalar için araştırmacılara yön belirleyebilecek, bir alt yapı sunabilecek niteliğe sahip olduğu görülmektedir. Kronik hale dönüşen bölgesel sorunların çözümünde politika belirleyicilere, bölgedeki sivil toplum ve çiftçi örgütlerine, ayrıca da üreticilere bir dizi tavsiyelerde bulunulmuştur. Bölgede gerçekleştirilecek disiplinli çalışmalar ile kırsal nüfusun artırılabileceği, tersine göçün hareketlendirileceği ve nüfusun yerinde ikamet etmesinin mümkün olduğu görülmektedir.”